Salı, Şubat 06, 2007

Yaz Yaz Yaz

Defterler dolusu hatıra kaplamış dört bir yanımı..
Merdivenden aşağa inip bakkala kadar giderken duyulan karın ağrısı
Otobüste insanlara sürtünmeden yürürken ve sürtünürken onları arzu veya şiddet nesnesi olarak görmediğimi belirten görünmez sinir baloncuğum,mahalledeki beyaz bereli insanların sayısındaki artış,soğuk havayı kafamdan silmenin küresel ısınmaya katkıları, bastığım her şeyin granodiyorit olduğu gerçeği....
Kendini ifade edebilme cesaretini gösterebilmek mi ödüllendirilir bu hayatta,yoksa insanların önüne koyduğun şeyin ne kadar değerli olup olmadığı mı ?Samimiyet bir ürün müdür? Ya da bilgi ?
Bu hayatta herşey çıkardır evet,çıkar,ama kenar mahalle nihilistliğiyle bu kafa anca radikal2 de yazar

Şöyle ki; Bir insan yazı yazar hep,şiir,günlük,ayrıntı insanı..... gün gelir azalır yazılar,gün gelir aydan aya,yıldan yıla,sonra bir de dönüp bakarsın sararmış yapraklara... geride kalan sadece kırık dökük bir hatıra ve sonsuzluğa yükselmek için zamana çakılan fiyakalı bir selam,,Turist Ömer selamı falan
Peki acı çeken bünye mi üretti bütün bu ruh çorbasını...
evet mi? evet,ne var mı?
HAYIR LAN

Beklenti sadece ve sadece kendimizle ilgili birşey olmalı...L'ego ma metiyeler düzeyim hemen:,ne güzel egosun sen,şişkin egom benim,hemen de şahlanırmış,hamucik,ymcik

Sinüsodial hayatta belkide doğru konumuna geçtik bütün benler olarak,ama bunu kendimize kabul ettirebilir miyiz? Doğru olan bu mu? Rahatlık bu mu? Turgut mu oldum? Başka bir şey belki...yinede önemi yok bu şehirli tiriviriliğin,yarınlar bu kadar yalanla dolu olunca,karışıklık sadece sempatik bir hata olarak kalacak sayfalarda,baytlarda



Cuma, Şubat 02, 2007

Sahibinden Satılık Komple Teorisi

"Tek ve Türk" doğduk bu dünyada yine öyle gideceğiz bütün bu olanlar sonunda,yine dönecek herşey etrafımızda ,kandırılanları aydınlatmaya çalışanları vuranları kandıranlar yine uyuşturucak bizi, ,yine kaderimizi şekillendiren ve bizi içten içe soru işaretlerine boğan uzaktaki olaylar yığınıyla yorulacak ve ekranlarla uyuşacak kafamız, maşalar gene krallar gibi yaşayacak,haksız gene haklı çıkacak ve insanların gene huzuru kaçacak,,huzursuzlanan halk daha da çok sarılacak uyuşturuculara , kaypaklığa ve köşeyi dönmeye ve kendi gibi olmayan herşeyi boğmaya ... kültürünü kaybetmeye , dilini kaybetmeye, özbenliğini yitirmeye ve yine hayatını başkaları için yaşayamayacakgiller yaşayacak hayatını ... acılar ve sanrılarla sonunda gene hayalkırıklığı